29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

New York Times Biden'ın Afganistan'dan geri çekilme planının aynen devam edeceğini yazdı

New York Times gazetesinde yer alan ve adı açıklanmayan üst düzey yetkililere dayandırılan habere göre Beyaz Saray, Afganistan planını revize etmeyi düşünmüyor. Taliban'ın ülkedeki hızlı ilerleyişi karşısında nasıl bir adım atacağı merak edilen Washington yönetiminin geri çekilme planına sadık kalacağını kaydeden yetkililer, Kunduz kentindeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Yetkililer Taliban'a yönelik sadece sınırlı hava saldırılarının düzenlendiğini, ancak bunun ötesinde daha kapsamlı bir adım atılmasının beklenmediğini ifade etti. Gazeteye konuşan bir yetkili, Afganistan'da 650 civarında Amerikan askerinin kaldığını ve geri çekilme planının belirlendiği şekilde sürdüğünü belirtti. Afgan hükümet güçlerinin Taliban'a karşı kontrolü kaybettiği vilayet merkezi sayısı, kuzeydoğudaki Tahar vilayetinin merkezi Talukan kentinin de örgütün eline geçmesiyle 5'e yükselmişti. Taliban, Afganistan topraklarının yüzde 80'den fazlasını kontrol ettiğini öne sürüyor. Zaman zaman savaş uçaklarıyla Afgan ordusuna destek veren ABD'nin askeri faaliyetleri, ay sonunda bitecek. Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Taliban saldırıları ve çatışmalarda, son bir ayda binden fazla sivil hayatını kaybetti. Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu, mayıs başından ağustosa kadar yaklaşık 1 milyon sivilin evlerinden olduğunu açıkladı.

2 yıl önce

New York sular altında kaldı

ABD New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, kentte meydana gelen yağış nedeniyle olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı. Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Blasio şunları söyledi: "Bu gece New York için olağanüstü hal ilan ediyorum. Şehir genelinde rekor kıran yağmur, acımasız sel ve yollarımızda oluşan tehlikeli koşullar ile bu gece tarihi bir hava olayı ile mücadele ediyoruz. Lütfen bu gece sokaklardan uzak durun ve ilk yardım ekiplerimizle acil servislerimizin işlerini halletmesine izin verin. Dışarı çıkmayı düşünüyorsanız, yapmayın. Metrolardan uzak durun. Yollardan uzak durun. Yoğun suların içine girmeyin. İçerde kalın. Gözümüz elektrik şebekemizde. Yaklaşık 5 bin 300 kişinin elektriğinin kesildiğini gördük. Yağışların birkaç saat içinde durmasını bekliyoruz. Ama o zamana kadar, yine içeride değilseniz içeri girin." Sosyal medyada yapılan çok sayıda paylaşımda da, metronun kullanılamadığı belirtildi ve insanlardan metro ve sel bölgelerinden uzak durmaları istendi.

2 yıl önce

New York Times: ABD'nin Afganistan'da düzenlediği son hava saldırısında öldürdüğü kişi DEAŞ militanı değil

New York Times, Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı yakınlarında ABD'nin bir insansız hava aracıyla (İHA) gerçekleştirdiği hava saldırısıyla ilgili kamera kayıtları üzerine yaptığı araştırmada, hedef alınan Zemari Ahmadi'nin DEAŞ'a çalışmadığı ve de iddia edildiği gibi aracında patlayıcı taşımadığı sonucuna vardı. Araştırmanın detaylarının verildiği analiz yazısında, ABD askeri yetkililerinin saldırı düzenledikleri aracı kullanan kişinin kimliğini bilmediklerini kabul ettiğine, 43 yaşındaki Ahmadi'nin araca yüklediği ağır malzemenin "patlayıcı olabileceği" sonucuna varıldığına, ellerinde bu konuda kesin bir bilginin bulunmadığına dikkat çekildi. Hava saldırısında ölen Ahmadi, ABD yardım kuruluşu çalışanı çıktı Kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu, ABD'nin DEAŞ üyesi olduğunu iddia ettiği Zemari Ahmadi'nin California merkezli bir yardım ve lobi grubu olan Nutrition and Education Internatinal (NEI) isimli kuruluşta elektrik mühendisi olarak çalıştığı anlaşıldı. Kayıtlarda, saldırı günü Ahmadi'nin iş arkadaşları ile Kabil'de Taliban'ın kontrolü altındaki bir parkta bulunan mültecilere gıda yardımı dağıttığı ve öğleden sonra aracıyla arkadaşlarını aldığı yere bırakarak evine döndüğü tespit edildi. Ahmadi'nin iş arkadaşlarını bıraktığı noktada yanında getirdiği bidonlara su doldurarak araca yüklemesi, ABD'ye ait İHA kamera görüntülerinde "patlayıcı" olarak algılandı. NEI çalışanının evinin bahçesine giriş yaptığı sırada ABD'nin hava saldırısı sonucu hayatını kaybettiği saldırıda, aynı aileden 7'si çocuk olmak üzere 10 sivilin öldürüldüğü bildirildi. Bidonlara su doldurduğu görüntü kaydı ortaya çıktı New York Times, ABD askeri yetkililerin patlayıcı taşıdığı iddiasıyla öldürdüğü Afgan vatandaşı Ahmadi'nin, su akmayan evindeki ailesine götürmek üzere beyaz aracının bagajında taşıdığı bidonlara su doldururken kaydedilen görüntülerini yayınladı. Videonun devamında, Ahmadi'nin yıllardır üyesi olduğu yardım kuruluşu NEI'nin merkezindeki çalışma görüntüleri de yer aldı. Ayrıca, ABD'nin iddia ettiğinin aksine, uzmanlar tarafından incelenen video ve fotoğraflarda vurulan araçta ikinci bir patlamanın izine rastlanmaması, patlayıcı madde taşımadığına delil olarak gösterildi. ABD Afganistan topraklarını terk ederken 29 Ağustos 2021 günü Kabil'de "DEAŞ’ın Afganistan kolu DEAŞ/H unsurlarına ait olduğu ve Kabil'deki havalimanına saldırı düzenleyeceği" iddiasıyla, saatlerce havadan takip ettiği bir aracı vurduğunu duyurmuştu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta… Erdoğan, Yeni Türkevi Binası'nda incelemelerde bulundu

Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu için New York'a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, buradaki programına başladı. Erdoğan, BM Genel Merkezi karşısında yapımı tamamlanan Yeni Türkevi Binası'nda incelemelerde bulundu ve yetkililerden bilgi aldı. Yeni Türkevi Binası'nın resmi açılışını bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçekleştirecek.

2 yıl önce

New York'un kalbindeki Türkevi açıldı! Erdoğan: Türkevimizin kapısı herkes açık

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'BUGÜN HAKLI BİR GURUR YAŞIYORUZ' Saygıdeğer devlet ve hükümet başkanları, kıymetli bakanlar Türk- ABD toplumunun değerli mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyoruz. Temelini 4 yıl önce attığımız ve bugün açılışını yaptığımız Türkevi binamızın hayırlı olmasını diliyorum. Bugün haklı bir gurur yaşıyoruz. Gururluyuz. Çünkü devletimize milletimize kalıcı bir eser daha kazandırıyoruz. Gururluyuz. Çünkü mimarlarımızın mühendislerin işçi kardeşlerimizin alın teriyle bu inşaayı tamamladık. Mimarinin ve mühendisliğin en son imkanlarının kullanıldığı tasarımın çevreye duyarlılık esasında göre yapıldı. Türkiye bu eserle birikimini büyüklüğünü yansıtan bir başyapıt ortaya çıkardık. Rahmetli Süleyman Demirel başta olmak üzere devletimize kazandırılan arsa üzerinde yükseldi. Kültürümüzde laleden ilham alınarak Selçuk motifleriyle tasarlanan Yeni Türkevi'ne kavuştu. New York baş konsolosluğumuza ev sahipliği yapacak. BM binasının tam karşısında bu denli önemli eseri hayata geçirmemiz ayrı bir anlam taşıyor. Dünya 5'ten büyüktür diyerek çok kutuplu çok merkezli, daha kapsayıcı bir küresel düzeni savunuyoruz. Türkevi banımız BM, adalete ve barışa olan inancımızın da bir sembolüdür. 'TÜRKEVİMİZİN KAPISI HERKES AÇIK' Türkevi binamız uluslararası toplumdaki yerimizin de bir yansıması olacaktır. Temele bıraktığım mektupta da olmak üzere inşallah binamız uzun bir süre görev verecektir. Türkevi ABD'de yaşayan vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza da yeni bir çatı olacaktır. Genişleyen imkanlarımız sayesinde başkonsolosluk hizmetlerimiz burada çok daha iyi bir şekilde yürütülecektir. Türkevi'ninde içinde çalışacak ziyarete gelecek insanların samimiyetle sahiplenmesiyle arzu ettiğimiz konuma geleceğini düşünüyorum. Bunun için Türkevi binamızın kapılarının herkese açık olduğunun altını bir kez daha çiziyorum. New York'un örnek binalarından biri olacak Türkevi'nin milletimize, ABD'ye hayırlı olmasını diliyorum. Bu binanın inşasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Açılışa gösterdiğiniz ilgi ve katılımdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. ÇAVUŞOĞLU: 4 YIL ÖNCE CUMHURBAŞKANIMIZ GELECEĞE TARİHE BİR NOT BIRAKMIŞTI Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu şunları söyledi: Bugün 500 yıllık hariciye tarihimizin önemli anlarından birine şahitlik etmekten gurur duyuyoruz. Bundan 4 yıl önce Cumhurbaşkanımız geleceğe tarihe bir not bırakmıştı. Zati devletlerinin yenilikçi vizyonu liderliği olmasaydı bugün böyle bir açılışı yapıyor olamazdık. Sayın Cumhurbaşkanım saygı değer konuklar biz hangi devleti temsil ettiğimizin farkındayız. TC bayrağımızın dalgalandığı her yerde tam buradadır. BM komşu olan Türkevimiz her milletten her insana kucak açacak. Çok taraflılığın kural temelli düzenin sembolü olacak. Artık yeni bir dünya var. Çok kutuplu, uçurumların derinleştiği dijital ve çok sesli bir dünya. Bu yeni dünya yeni bir uluslararası sisteme ihtiyaç duyuyor. Türkiye milli, girişimci, çok yönlü insanı bir dış politika benimsiyor. Sahadaki gücümüzü masadaki becerimizle harmanlıyoruz. Bu bina sayesinde kültürümüz, sanatımız, iş dünyamız, turizmimiz başta olmak üzere ülkemiz her alanda laiki ile temsil edilecektir.

2 yıl önce

New York Times: Eskiden düşmanlardı, şimdi bir blok gibi davranıyorlar

Rusya Devlet Başkanı Putin ile Çinli mevkidaşı Cinping, Çarşamba günü video konferans aracılığıyla çevrimiçi bir toplantı gerçekleştirdi. New York Times gazetesi, iki liderin, "Ukrayna, Tayvan ve diğer anlaşmazlıklar üzerindeki Batı baskısı karşısında dayanışma sergilediklerinin" ileri sürdü. 'BİR ZAMANLAR DÜŞMANDILAR, ABD'YE KARŞI BLOK GİBİ DAVRANIYORLAR' New York Times'ın analizinde, "Bir zamanlar düşman olan Çin ve Rusya, Bay Şi ve Bay Putin altında her zamankinden daha sıkı bir ekonomik, askeri ve jeopolitik ortaklık kurdular. Her iki ülkenin de ABD ile çatışmaları derinleştikçe Amerikan etkisine karşı giderek artan bir blok gibi görünen bir ortaklık yürütüyorlar.' ifadelerine yer verildi. Gazete, Rus ve Çinli liderlerin görüşmesinin, ABD Dışişleri Bakanının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Karen Donfried'in Moskova'yı ziyareti sırasında "yüksek riskli bir anda" gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Makalede ayrıca, Washington'un Ukrayna'daki ihtilafın diplomatik çözümüne ve Normandiya formatının çabalarına yardım sağlamaya hazır olduğunu dile getirildi. 'BAŞKA DOSTLARIMIZ VAR' SİNYALİ' Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri, Ukrayna'ya saldırması halinde Rusya'ya karşı ekonomik yaptırımları artırmakla tehdit ederken, Moskova'nın dünyada pek çok başka dostunun olduğunun sinyalini verdiği şeklinde yorumlandı. Makaleye göre, Rusya Devlet Başkanı ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi arasındaki görüşme de benzer bir mesaj niteliğindeydi. Rusya Devlet Başkanının Uluslararası İşlerden Sorumlu Yardımcısı Yury Ushakov, liderlerin görüşmesinin ardından gazetecilere verdiği demeçte, Rusya ve Çin Devlet Başkanları Vladimir Putin ve Şi Cinping'in Çarşamba günü yaptıkları bir buçuk saatlik görüşmede bölgesel ve küresel gündemin tüm acil konularını görüştüklerini söyledi. Açıklamada, "Liderler ikili ilişkiler ve Avrupa'da Moskova'ya yönelik güvenlik garantilerinden Asya-Pasifik bölgesinde yeni ittifakların kurulmasına kadar uluslararası gündemin tüm acil konularını, görüştüler. Ayrıca Putin ve Şi Cinping, ikili ilişkiler ve gelecekteki görüşmeleri ele aldı. Bu toplantılardan biri Şubat 2022'de gerçekleşebilir.' ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

New York Times: Müslümanlar Fransa'yı sessizce terk ediyor

Amerikan NYT gazetesinde "Müslümanların Fransa'yı sessizce terk edişi" başlığıyla yayımlanan özel haberde, ülkede yaklaşan cumhurbaşkanı seçimi kampanyalarında ağırlıklı olarak göç tartışmaları ele alınırken Fransa'yı terk eden Müslümanların sayısının gün geçtikçe arttığı, bunun derin bir krize işaret ettiği vurgulandı. Haberde, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un en yakın 3 rakibinin seçim kampanyalarında daha çok "göç karşıtlığını" vurguladığına ancak Fransa'nın son yıllarda birçok Avrupa ülkesinden daha az göç aldığına dikkat çekildi. Fransa'nın dinamizm ve fırsat arayışında olan son derece kalifiye profesyonelleri kaybettiği belirtilen haberde, araştırmacılara göre bunlar arasında ayrımcılığı sebep olarak gösteren çok sayıda Müslüman Fransız'ın da bulunduğunun altı çizilerek, "Bu kişiler güvenliklerini, ait olmama duygusunu sürekli sorguluyor ve kendilerine yönelik önyargı engelinin varlığı nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda hissediyor." ifadelerine yer verildi. Haberde, ülkedeki siyasetçilerin ve basının bu gidişi görmezden geldiği vurgulanarak bu durumun, Fransa'nın azınlıklarının en kalifiye mensuplarına bile sosyal basamak atlatmakta ve entegre örnekleri olarak sunmaktaki başarısızlığını gösterdiği belirtildi. Fransa'dan ayrılmış 900 Müslüman'la anket yapan, Lille Üniversitesinden Profesör Olivier Esteves'in "Bu kişiler Kanada, İngiltere gibi ülkelerin ekonomilerine katkı sağlayacak, Fransa kendi ayağına sıkıyor." değerlendirmesine yer verilen haberde, ülke nüfusunun yüzde 10'unu oluşturan Müslümanların, merkez sağın adayı Valerie Pecresse tarafından "Fransa olmayan bölgeler" gibi ifadeler aracılığıyla suç ve diğer sosyal sorunlarla ilişkilendirildiğine işaret edildi. 2015 SALDIRILARININ ARDINDAN AYRILDILAR Haberde, ABD'nin Philadelphia eyaletinde yaşayan Fransız vatandaşı Sabri Louatah'ın, Fransa'da 2015 yılında düzenlenen ve 130 kişinin öldüğü terör saldırıları sonrası bir gün sokakta üzerine tükürülmesi ve "pis Arap" olarak çağrılmasının ardından ülkeyi terk ettiğine dikkat çekildi. Louatah'ın "Ayrılmamın nedeni 2015 saldırılarıydı. ABD'nin doğu kıyısında büyük demokrat bir şehirde yaşıyorsan Paris'ten daha sakin bir hayatın var. Orada (Fransa) kaynayan bir kazandasın." ifadelerinin yer aldığı haberde, seçimleri dışardan izleyen Louatah gibi, Fransız Müslümanların seçimlerin gidişatı nedeniyle korkuya kapıldıkları vurgulandı. Haberde, Paris'in banliyölerinde, göçmen bir anne babanın çocuğu olarak dünya gelen ve büyüyen Amar Mekrous'un da 2015 saldırıları sonrası eşi ve 3 çocuğuyla İngiltere'nin Leicester kentine taşındığı örneği paylaşıldı. Mekrous'un yanı sıra Brexit'ten önce İngiltere'ye gelen Müslüman Fransızlar arasında genç ailelerin ve Fransa'da başörtüsü sorunu nedeniyle iş bulamayan bekar annelerin çoğunlukta olduğu tespitinin aktarıldığı haberde, Fransa, Belçika ve Hollanda'dan üniversiteler ile Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezinden araştırmacıların yürüttüğü çalışmalara da değinildi. Bu araştırmaların ülkeyi terk eden genç Müslüman Fransızların çoğunun "oyunu kurallarına göre oynadıkları, kendilerine söylenen her şeyi yaptıkları halde temenni ettikleri hayata ulaşamadıkları", bu nedenle hayal kırıklığına uğradıklarına vurgu yapıldı. Haberde, Avrupa hukuku ve proje yönetimi alanında öğrenim görmesine rağmen Fransa'da iş bulamayan 31 yaşındaki Myriam Grubo'nun örneği paylaşılarak, önce Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde Cenevre'de ardından Senegal'de Pasteur Enstitüsünde çalıştıktan sonra ülkesine dönen genç kadının yeniden yurt dışında iş aradığı bilgisi paylaşıldı. MÜSLÜMAN ESKİ BAKAN DA FRANSA'YI TERK ETTİ Eski Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy döneminde İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı olan Senegal asıllı Müslüman Rama Yade'nin de 2017'de cumhurbaşkanı aday kampanyasının başarısız olmasının ardından ülkeden ayrıldığına dikkat çekilen haberde, 45 yaşındaki Yade'nin partisi merkez sağ Cumhuriyetçileri de "Fransız kimliğinin hayali bir versiyonunu dışındaki her şeye düşmanca" tavır aldığı için terk ettiğinin altı çizildi. Öte yandan haberde, Fransa'da İnsan Hakları Ulusal Danışma Konseyine yapılan şikayetlere göre, 2020'de Müslüman karşıtı eylemlerin bir önceki yıla göre yüzde 52 arttığı bilgisi de yer aldı. Ülkede, 2017'de yapılan bir kamu araştırması Arap ya da siyahi Fransız erkeklerin polisler tarafından 20 kat daha fazla kimlik sorgusuna maruz kaldığını, Kasım 2021'de yayımlanan bir hükümet raporu da "Arap" adı taşıyan adayların iş mülakatlarına çağrılma ihtimalinin yüzde 31 daha düşük olduğunu ortaya koydu.

1 yıl önce

Dünya basınının gözü burada: New York Times'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a övgü dolu sözler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geride kalan gün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünyaya seslendi. superhaber.tv’nin haberine göre; Konuşmasına ekonomi ile başlayan Erdoğan enflasyon baskısının dünya çapında etkilerinin olduğununun altını çizdi. Diğer yandan Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşının diplomatik bir yolla çözülmesi gerektiğini vurguladı. NEW YORK TİMES'A MANŞET OLDU Erdoğan'ın dünya gündemine oturan konuşmaları bugün ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'a manşet oldu. Haberde, Erdoğan'ın BM konuşması ve bugüne kadar barış için yürüttüğü çabalara övgüde bulunuldu. Farnaz Fassihi ve Alan Yuhas'ın imzasını taşıyan yazıda, Erdoğan'ın, "Savaşın hiçbir zaman kazananı olmayacağını düşünüyoruz adil bir barış sürecinin ise kaybedeni olmayacaktır. Makul, adil ve uygulanabilir bir diplomatik süreç yoluyla krizden onurlu bir çıkış yoluna ihtiyacımız var." ifadelerine vurgu yapıldı.

1 2 3 4